Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, TRT Haber'de gündeme dair soruları cevapladı.
Bakan Işıkhan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: Bir yıldır belediyelerin SGK'ya ödenmemiş borçlarını gündeme getiriyoruz.
Borçlar sürdürülemez hale geldi ana parayı aştı.
En borçlu belediyeleri açıkladığımızda en büyük reaksiyon CHP'li belediyelerden geldi.
CHP'li belediyeler sürekli tepki gösterdi. Belediyelerimizin borçları 96 milyar TL idi. Ocak ayı itibarıyla 162 milyar TL'ye ulaştı. Borçların çoğu CHP'li belediyelere ait. Bu çerçevede belediyelerin borç ödemememe alışkanlıkları söz konusu. Biz SGK olarak işverenlerimizden prim tahsilat oranımız yaklaşık yüzde 90. Ancak belediyelerden elde ettiğimiz tahsilat oranı yüzde 44.
Ankara BB üzerinde haciz olan gayrimenkulleri teklif etti. Mevzuat gereği bunları kabul edemezdik. CHP Genel Başkanı birçok hesap paylaştı. Biz bu hesapların yanlış olduğunu söyledik. Ankara Büyük Şehir Belediyesi 8,5 milyar TL'lik borcunu taksitlendirme başvurusu bulundu ve peşinatı yatırdı. Ankara BB hacizleri kaldırılmış gayrimenkulleri de bize teklif etti.
SGK olarak da bunu biz SGK yönetim kurulunda gündeme getireceğiz ve inşallah olumlu bir şekilde de sonuçlanması noktasında gayret edeceğiz. Belediyeler ve bağlı şirketlerinin prim borçlarının kaynaktan kesilmesiyle ilgili Cumhurbaşkanlığı kararı söz konusu. 1400 belediye başkanımıza da duyurmuş olalım. İletişim kurmamışlarsa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerimize ve merkezlerimize bir an evvel borçlarının ödenmesi noktasında bizimle iletişime geçmelerini özellikle istirham ediyorum.
Aksi takdirde borçları daha da artacak bir düzeyde ve ödenemeyecek, sürdürülebilir halden çıkacaktır diye uyarmak istiyorum Suriye'nin yeniden şekillenmesinde, Çalışma Bakanlığı olarak elimizden gelen her türlü desteği vereceğimizi ifade etmek istiyorum.
TOPLU SÖZLEŞME İÇİN ÇALIŞMALAR BAŞLADI
Şimdi önümüzdeyse, kamu toplu iş sözleşmeleri çerçeve protokolü. Özellikle ülkemizde çalışma hayatını, doğrudan etkileyen en önemli dinamiklerden bir tanesi. 600 binden fazla işçimizi kapsayan bir, süreç. Bu bağlamda sendika konfederasyonları, özellikle Türk-İş ve Hak-İş konfederasyonları çalışmalarına başladılar. Sendikalardan alacağımız görüş ve muvaffakatlar tabii ki bakanlığımıza gelecek.
Bakanlıkta da bir değerlendirme yapacağız ve şubat ayı içerisinde de inşallah resmi görüşmeleri başlatacağımızı öngörüyoruz. Önümüzde çalışma hayatı tabii toplu, kamu toplu iş sözleşmeleri söz konusu ama aynı zamanda 2026-2027 yılında kamu görevlileri, memurlarımız ve sözleşmeli personel için de toplu sözleşme süreçleri başlayacak. 4688 sayılı kamu görevlileri sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu gereği biz bu toplantılarımızı ağustos ayında gerçekleştirmek zorundayız.
Sonuç olarak hem işçilerimiz hem de memurlarımızla ilgili bu toplu sözleşme süreçlerini gerçekleştirirken yine iletişime değer vereceğiz.
KADINLARA KENDİ İŞİNİ KURMASI YÖNÜNDE TEŞVİK
Kadınlar, gençler, engelliler, yaşlılar, eski hükümlüler ve göçmenlerin iş gücü piyasalarına girişlerinin kolaylaştırılması yönünde çalışmalar yapacağız. Bunun yanında çalışma hayatında fırsat eşitliğinin güçlendirilmesi, iş yaşam dengesine yönelik politikaların geliştirilmesi gibi politika, önerilerimizi inşallah hayata geçirme fırsatı bulacağız. Kadınların kendi işini kurarak ekonomiye katkıda bulunmaları yönünde hem mesleki eğitimlerimiz hem de teşviklerimiz söz konusu olacak.
Bu yönde eğitim programlarımızı geliştireceğiz. Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi'nin teşrifleri ile İş Pozitif Kadın İstihdamını Arttırma Projesi ile bugüne kadar 833 bin kadın çalışma hayatına, iş piyasasına girmişlerdir. İş gücü uyum programı biliyorsunuz yeni başlattığımız bir program. Bu çerçevede de üç ayda yaklaşık 137 bin 476 kişi istihdama kazandırıldı. Bunların %88'ini de kadınlar oluşturmaktadır.
YENİ NESİL ÇALIŞMA MODELİ
İnsan kaynağımızı teknolojiyle entegre etmenin yollarını İŞKUR aracılığıyla bulmaya çalışıyoruz.
Tabii burada rekabetçi, adil ve kapsayıcı bir model oluşturulması için de çalışmalarımızı sürdüreceğiz. COVID-19 pandemisi süreci içerisinde uzaktan çalışma, hibrit ve esnek çalışma modellerini deneme fırsatımız oldu aslında.
Bizler de ulusal istihdam stratejimiz belgemizde bu dönüşümü dikkate alarak yeni nesil çalışma modellerine yönelik çalışmalar gerçekleştirdik. Verimliliği de dönüştürmemiz gerekiyor, ölçmemiz gerekiyor. Bu yüzden çalışma hayatında da sizin de ifade ettiğiniz yeni modellerin ortaya çıkması kaçınılmaz. Bu çerçevede üç ana başlığımız söz konusu.
Esnek çalışma ve hibrit modellerin yaygınlaştırılması yönünde çalışmalarımız olacak. Özellikle bilişim, finans, eğitim, danışmanlık ve hizmet sektöründe hibrit ve uzaktan çalışma modellerinin yerleşmesi amacıyla yasal çerçeveyi hazırlayacağız.
Uzaktan çalışmanın biraz önce söylediğim işçi hakları üzerindeki etkilerini göz önüne alarak sosyal güvenlik ve çalışma süreleri ile ilgili düzenlemeler gerçekleştirilecek. Dijitalleşmeye uyumlu çalışma şekillerinin desteklenmesi, bu çerçevede serbest ve proje bazlı çalışma modellerine yönelik teşviklerimizi daha da artıracağız.
E-ticaret, serbest çalışma, dijital hizmetler olarak gruplandırabileceğimiz bu alanda çalışanların haklarının güvence altına alacak mekanizmaların oluşturulması yönünde çalışmalarımız olacak. Çalışanların verimliliğini artıracak, tükenmişlik sendromunu önleyecek yeni uygulamalar teşvik edilecektir. Özellikle iş yerindeki mobbing, ayrımcılık gibi uygulamalara asla izin verilmeyecek.
İŞKUR GENÇLİK PROJESİ
Bu programla birlikte öğrencilerimiz okurken deneyim kazanacak, çalışma disiplini edinecek ve iş hayatına çok daha donanımlı bir şekilde girmelerine katkı sağlayacağız. Üniversite öğrencilerimiz haftada 3 gün, en fazla 3 gün çalışacak şekilde tecrübe sahibi olmalarını biz bu programla hedefliyoruz. Öğrencilerimizin günlük ücreti 1083 lira olarak belirlenmiştir.
Ayda 5 gün çalışan bir öğrenci 5 bin 415 lira, 14 gün çalışan bir öğrenci ise 15 bin 162 lira gelir elde edebilecektir.