2025 yılı için ise tahmin yüzde 22.5 oldu.
Merkez Bankası geçen cuma günü açıklanan yılın dördüncü enflasyon raporu ile bu yıl ile 2025 ve 2006 yıllarına ilişkin enflasyon tahminlerini yükseltti. 2024 yılına ilişkin enflasyon tahmini yüzde 38’den 44’e, 2025 yılı tahmini yüzde 14’ten 21’e, 2026 yılı için ise yüzde 9’dan 12’ye çıkarıldı.
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan cuma günü düzenlediği basın toplantısında tahmin güncellemesinin kaynaklarını açıklarken, bu yıl yüzde 44’e çıkarılan enflasyon tahmininde gıda fiyatlarının 1.6 puan, 2025 yılı için ise 1.9 puan etkisi olduğunu dile getirmişti.
Enflasyon raporunda bir önceki enflasyon raporunda yüzde 35.5 olarak tahmin edilen gıda fiyat enflasyonu yüzde 41.8’e, 2025 yılı için ise yüzde 15’lik tahminin yüzde 22.5’a çıkarıldı. İŞLENMEMİŞ GIDADA OYNAK SEYİR Raporda, işlenmemiş gıda grubu fiyatlarının seyrinin enflasyon tahminleri üzerinde risk oluşturduğuna değinilerek, şöyle devam edildi: “Üçüncü çeyrekte, yıllık tüketici enflasyonundaki düşüşe en önemli katkı, işlenmemiş gıda alt grubu öncülüğünde gerileyen gıda grubu fiyatlarından gelmiştir.
Bu dönemde, taze meyve ve sebze alt kalemi işlenmemiş gıda fiyatlarındaki gerilemede belirleyici olmuştur.
Ancak ekim ayında, tarladan seraya geçişin de etkisiyle, işlenmemiş gıda grubu fiyatlarında kaydedilen yükseliş, gıda fiyatlarındaki aylık artışta önemli bir rol oynamıştır.
Bunun yanı sıra, tarımsal emtia fiyatları da son dönemde artmış ve genel anlamda da oynak seyir izleyebilmektedir.
Bu açıdan gıda, özellikle işlenmemiş gıda grubu, fiyatlarının oynak seyri enflasyon tahminleri üzerinde aşağı ve yukarı yönlü riskleri canlı tutmaktadır.”
YENİDEN DEĞERLEME VE MAKTU ÖTV ARTIŞI KRİTİK ÖNEMDE
Enflasyon raporunda enflasyon tahminleri üzerindeki riskler sıralanırken, dezenflasyon sürecinde para ve maliye politikalarının eşgüdümünün büyük önem arz ettiğine değinildi.
Gelirler politikasının, üretim maliyeti ve talep kanalları ile enflasyon ve beklentiler üzerinde etkili olabildiğine dikkat çekilen rapora şöyle devam edildi: “Vergi ve yönetilen-yönlendirilen fiyat düzenlemelerinin enflasyonda öngörülen düşüş patikasıyla uyumlu olmaması ise enflasyon üzerinde baskı yaratabilmektedir. 2025 yılının başında yönetilen-yönlendirilen fiyat ve vergi kalemleri üzerinde etkili olması beklenen yeniden değerleme oranı ve maktu ÖTV artışının belirlenmesinde TCMB’nin enflasyon tahminlerinin gözetilmesi ve para politikasındaki sıkı duruşun ihtiyatlı maliye politikası ile desteklenmesi, öngörülen dezenflasyon patikasının tesis edilmesi açısından kritik bir önem taşımaktadır.
Ayrıca, Orta Vadeli Program’da öngörülen bütçe dengesi hedeflerine gelir artışları yerine harcamalardaki düşüşün önceliklendirilerek ulaşılması dezenflasyon sürecini destekleyecektir.”